whatsapp-desktop
  • Anlaşmalı Kurumlar
  • Sağlık Bülteni
  • Yayınlar
  • Kariyer
whatsapp-desktop

Mineraller

Kalsiyum (Ca++): Metabolizmanın birçok yerinde son derece önemli bir mineraldir. Hücreler arası ve hücre içi birçok molekül ve hormonun sinyalizasyonu, taşınması, sinir hücrelerinin elektriksel dengesi, kasların çalışması, kemik ve diş yapısında yer alması nedeniyle fazlasıyla etkindir. Eksikliğinde kemik erimesi, sinirsel aktivitede sorunlar ve daha birçok hücresel olayda aksaklıklar görülür. Eksikliği osteomalazidir. Fazlalığında ise böbrekte  kalsiyum oksalat taşlarına neden olur; bu nedenle fazlasının idrarla atılması gerekir. Kandaki fosfor ve kalsiyum oranının uyumlu olması gerekir.
Fosfor (P): Fosfor ana enerji molekülümüz olan ATP’ye (Adenozin trifosfat) bağlı bulunur. Görevi bağlarında hapsettiği enerjiyi vücudun enerjiye ihtiyacı olan her bölgesinde ortama vererek enerji sağlamaktır. Fosfor eksikliğinde şiddetli halsizlik, metabolik reaksiyonların tümünde bozukluk görülür.
Demir (Fe): Demir vücudumuzda oksijen taşıyan moleküldür. Eritrosit içindeki hemoglobine bağlıdır ve akciğerlerde soluk aldığımızda 4 molekül oksijen bağlama yeteneğindedir. Oksijen  vücudun enerji kaynağı olduğundan, demir eksikliğinde halsizlik olur metabolizma yavaşlar.
Demir Bağlama Kapasitesi (TDBK): Bağırsaktan emilen demir hemen hemoglobin içerisine giremez. Önce transferrin adında bir protein ile bağlanır ve hemoglobin yapısında yer alana kadar bu şekilde taşınır. Eğer kanda demir azalırsa, bu proteinin miktarı daha fazla demir bağlayabilmek için yükselir. Kanda demir normal ya da fazlaysa düşer. Görevi, kanın demir seviyesini korumaktır. Eksikliğinde anemi (kansızlık) olur ve bu proteinin yapımında bir bozukluk olduğu düşünülür.
Doymamış Demir Bağlama Kapasitesi (UIBC): Kanda daha fazla demir bağlamak için kalan kapasiteyi gösterir. Demir bağlama kapasitesinin doygunluk olarak ifadesidir. Demir bağlayan protein olan transferrinin demir içeriği olarak yüzde kaç oranında doygun olduğunu gösterir. Demir bağlama kapasitesi ve demir miktarı ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Magnezyum (Mg): Diğer minerallerle birlikte sinir uyarımını ve kas kasılmalarını düzenler. Ayrıca enerji metabolizmasında rol alan pek çok enzimi etkin biçime dönüştürür. Kanda eritrositlerin içinde de bulunur. Hücrenin enerji metabolizmasında rol oynar. Birçok enzimin aktivatorüdür. Mg olmazsa o enzimin gerçekleştirdiği metabolik reaksiyon da olmaz. Hipomagnezemi, yani azlığı, böbrek yetmezliği, diyabetik koma, hipotiroidizm ve Addison hastalığında; fazlalığı, yani hipermagnezemi, sindirim sistemi hastalıkları, böbrek, hormonal ve metabolik hastalıklar, pankreatitlerde görülür.
Çinko (Zn): Çinko, vücuttaki pek çok fonksiyonda görev alan bir mineraldir. Protein sentezi, büyüme ve cinsel gelişimin yanı sıra bilhassa bağışıklık sistemi için oldukça gereklidir. Vücudun kendi kendini iyileştirmesi ve yenilemesi gereken durumlarda ve zihinsel fonksiyonlarda önemli roller üstlenir. Cildin ve kasların erken yaşlanmasını önler. Hücre yenilenmesini destekleyerek cildi güzelleştirir, tırnakları güçlendirir ve saç dökülmesini önler. Çinko eksikliğinde, bağışıklık sistemi zayıflar; halsizlik, yaraların geç iyileşmesi, saçlarda zayıflama ve dökülme gibi belirtiler görülür. Ayrıca, gelişme geriliği, iştahsızlık, öğrenme ve dikkat eksikliği görülebilir. Çinko eksikliği bunların dışında, çocuklarda cinsel gelişim geriliğine ve yetişkinlerde ise sperm sayısının azlığına neden olmaktadır. Tırnaklardaki beyazlama çinko eksikliğinin belirtileri arasındadır. Yemeklerin yanlış pişirilmesi sonucu besin değerlerini kaybetmesi, alkol ve stres çinko eksikliğine neden olan başlıca faktörlerdir. Çinko fazlalığı ise bulantı, kusma ve ishal, huzursuzluk, terleme ve titreme gibi sorunlara ve kolesterol dengesizliğine neden olabilir. Ayrıca, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve aşırı kullanımlarda tümör oluşumuna neden olur.